Kızım artık gerçek kaşlara sahip. Bu ince tüyler, henüz hiçbir pigment içermediklerinden tamamen beyaz. Göz kapakları da gelişmiş, ama yaklaşık 28. haftaya kadar birleşik durumda kalacaklarmış. Bebeğimin kolları ve bacakları artık birbirine orantılı hale gelmişler bu haftada. Elleri tepme, kavrama, esneme ve tutunma işlemlerini yapabilmekteymiş. Tırnakları parmak uçlarını tamamen örtmekte ve büyümeye devam etmektemiş.

Bunları biliyor musunuz?

Bebeğiniz, yeni oluşan yüz kasları ve kaşlarıyla somurtuyor olabilir. Henüz hiçbir pigment içermediklerinden kaşları ve saçı beyaz görünecektir. Bebek ayrıca yumruk yapıp göbek bağını bile kavrayabilir, ama bu herhangi bir zarar verecek kadar güçlü değildir.

Ooo benim kızım kocaman kocaman olmuş. Artık bir muz kadar büyükmüş. Gittikçe büyüyoruz. Biz de babasıyal bir o kadar aceleci bir şekilde kızımın oda takımı için araştırmalarımıza devam ediyoruz. Ben odası için oymalı model arıyorum. Oymalı modellerin daha şık durduğunu düşünüyorum.

Artık bebeğimin kalp atışları basit bir stetoskopla duyulacak kadar yüksekmiş. Kızımın kalbi dakikada 120 ila 160 kez, yani bizim kalbinizden yaklaşık iki kat hızlı atıyor.

Uygulamamdan not;

Bebek uterusunuz içinde çoktan uyuma/uyanma döngüsüne girmiştir ve 21. haftada bile hâlâ hareket edecek bol alanı vardır. Uyanıp hareket etmeye başladığınızda sizin hareketleriniz bebeği sallayarak uyutacaktır, ama siz uyumak istediğinizde bebeğiniz uyanıp dans etmeye başlayabilir! Tüm bu hareketler, bebeğin beynine giden kasların ve sinir yollarının gelişmesi için önemlidir.

Geldik 20. Haftaya… Yolumuzu yarıladığımızın bir işareti olsa gerek bu hafta. Yolun yarısı bitti. Bir bu kadar daha yol gittik mi tamamdır. Babası bu hafta sonu kızımın odasına prenses desenli duvar kağıdıyla süsledi. Kızım için oda takımı da bakıyoruz. Onun için en güzel olanını seçeceğiz ona.Kızım küçük bir kavun kadar olmuş. Ne kadar da hızla büyüyorsun be annem. Artık kızımın hassas cildini amniyotik sıvıdan koruyan kremsi bir madde olan verniksle tamamen kapatmış.Bebeğimin beyni, algılara ayrılmış sinir merkezini geliştirmek için çok çalışıyormuş. Bunlar canlandıkça bebeğimiz bizim faaliyetlerimize ve ortamdaki seslere daha fazla tepki gösterecekmiş, hatta amniyotik sıvının tadını hissedecekmiş.

Dönme, dalma ve tepmenin yanı sıra ritmik bir sarsıntı da hissedebilirmişim. Büyük ihtimalle olgunlaşmamış diyaframda spazmlar olması yüzünden çoğu bebeği rahimde hıçkırık tutarmış. Ama korkmanıza hiç gerek yokmuş bunlar anne karnındaki bebek için oldukça normalmiş. Acaba benim kızım da karnımda bunları yaşıyor mudur ki. Keşke karnımda bir kamera olsa da o her dakika ne yapıyor kontrol edebilsek.

 
Kızımın gerçek saçları da oluşmaya başlamış. Doğumdan sonra bu saçlar dökülüp yerine yenileri gelecekmiş ama. Bebeğimin kafasının diğer kısımlarında iç kulak kemikleri tamamen oluşmuş ve burun şekillenmeye başlamış.

Bebeğim büyük bir mango kadar olmuş. Fetal büyüme çizelgesi artık hep yukarı tırmanıyor, bu yüzden önümüzdeki haftalarda epey kilo almayı beklemeliymişim. Olsun ben anne olacağım. Aldığım kilolara sevineceğim hiç aklıma gelmezdi. Anne olmak kilo almaya bile sevinmek demekmiş bunu da anladım.

 
Programımda bir not ‘’ Bir kızınız olacaksa minik üreme sistemi çoktan oluşmuştur. Vajina, uterus ve yumurta kanallarının hepsi yerli yerindedir ve yumurtalıkları altı milyondan fazla ilkel yumurta hücresi içermektedir. Doğduğunda bu sayı yaklaşık bir milyona inecektir.’’ Diyordu…

 
Artık gebelik maskesi tamamen suratıma oturdu. Burnumda, yanaklarımda ve alnımda bulunan kahverengi lekeler yerlerini buldu. Göbeğimde leğen kemiğinize kadar uzanan koyu renk çizgi olan linea nigranın sorumlusu hormonlardanmış. Yani bu demek oluyor ki suç vücudumun da değil benim de değil. Tamamen hormonların suçu… Olsun kızım gelince bunların hepsi geçecek. Güneş kremi de kullanmaya başladım ama bakalım faydası olacak mı?