Anne olmak kolay değil. Evde olsanız da, evden çalışsanız da, dışarıda çalışsanız da…annelik her türlü emek demek. Bazen çalışan anneler keşke evde olsam derken bazen de evde olan anneler keşke çalışsam diyebiliyor. Her ikisinin de avantajları ve dezavantajları var. Annelik herkes için zor ama yalnız değiliz, yalnız değilsiniz. Haydi şimdi gelin evdeki annelerin hayatını kolaylaştıracak önerilere göz atalım…

Evde oturup çocuğunuza kendiniz bakmayı tercih etmiş olabilirsiniz, şartlar da öyle gerektirmiş olabilir. Evde olup hiç çalışmamak ya da evden çalışmak…

Uyandığınız an başlayan mesai ancak uyuduğunuz zaman bitiyor. Çocuklar, ev, aile, iş, evcil hayvan varsa onun bakımı… Liste çok uzun.

Çocuklar öğle uykusundayken isteğiniz o olsa bile uyuyor musunuz? Hayır. Onun yerine çamaşırlarla ilgileniyor, evi süpürüyor, bulaşık makinesini dolduruyor, yemek hazırlıyorsunuz. Fırsat kalırsa da duş alıyorsunuz.

Her gün aynı döngü. Sürekli aynı şeyleri yapınca da haklı olarak sinirleriniz bozuluyor.  Kendi önceliklerinizi görmeyerek buna ne kadar daha devam edebilirisiniz.

Evet, evdeki anne olmak çalışan birçok annenin hayali ancak bu her şey her zaman pespembe demek değil. Zannedildiği gibi bütün gün çocuklarla oyun oynamıyor, kahvemizi sıcak sıcak yudumlamıyor,

Evdeki kadına da işyerine gidip çalışana kadına da saygı sonsuz. Erkenden uyan, koşturmaya başla, ne kadar yorgun olursa olsun evle ilgilen, yorgun argın akşamları evin bir şeyini eksik etmemek için uğraş.

Yok, halimizden şikayet etmiyoruz. Bazen bazı şeyler gözümüze daha iyi görünüyor ancak hayatımızı değiştiriyor muyuz? Biz sadece sağlıklı bir denge arıyoruz. Yaşadığımız andan keyif almak istiyoruz.

Bazen anneliğe o kadar kapılıyoruz ki, başkalarının ihtiyaçları öyle ön plana çıkıyor ki kendimizi unutuyoruz. Oysa kendinize iyi bakmazsanız çocuklarınıza da iyi bakamazsınız.

Bunu daha önce duymuşsunuzdur. Biliyorsunuzdur. Ama yapmıyorsunuz…

Şimdi…

Eğer evdeki anne göreviyle mutlu olmak istiyorsanız, başlamanız gerek. Kendinizle ilgilenmek her şeyi boşvermek demek değil.

Eğer bunu istiyorsanız uyanık kalmak için günde 15 bardak kahve içmemelisiniz. Her zaman dinç kalmak, yanlarında gerçekten onlarla olmak, plan yapmak ve sınır koymakla gerçekleşir.

İşte size “Evdeki Anne Olmak Harika”dır dedirtecek liste…

GÜNE HAZIRLANIN

Gardırobunuz “Ben jimnastiğe gidiyorum” diye mi bağırıyor? Bütün dolapta yoga pantolonları, taytlar, en moda spor tişörtleri mi var? Hep düzenli spor yapmak istiyor ama yapamıyor musunuz? En son ne zaman elbise ya da kot pantolon giydiniz? Saçınızı ne zaman yapıp, ne zaman makyaj yaptınız? Güne planlayarak başlarsanız, çok daha iyi geçirirsiniz. Giyinin, makyaj yapın. Ne olursa olsun ne kendinize bakmayı ilk görev olarak aksatmayın.

DAHA SIK SPOR YAPIN 

Spor, yorucu olmak zorunda değil. Dışarı çıkıp çocuklarla biraz yürümek, mutfakta yemek yaparken en sevdiğiniz müziği açıp dans etmek…  Spor yapmak, mutluluk hormonu endorfin salgılamamızı sağlıyor. Yorgun ve mutsuz hissettiğinizde, negatif enerjiyi atmak istediğinizde en büyü yardımcılardandır.

YARDIM İSTEYİN

Evde olmaktan keyif almak isteyen anneler, yardım talep etmeyi de bilirler. Bunaldıklarında, yapmaları gereken çok şey olduğunda arkadaşlarından ya da ailelerinden birkaç saat için çocuklara bakmalarını isteyebilirler. Yardım istediklerinde kendilerine de ailelerine de iyilik yapıyorlar. Yardım her zaman çocuklara bakmakla alakalı olmayabilir. Biri evinizi temizleyebilir, bahçedeki işleri halledebilir, çocukları etkinliklere götürebilir…

YENİ ARKADAŞLAR BULUN 

Annelik bazen de tüm gün evde olup aynı şeyleri yapınca sıkıcı olabilir. Arkadaşlarınız işteyken, sizin gibi evde durmuyorken onlarla görüşmek de zor olabilir. Yeni arkadaşlıklar da kurmak da zorlaşıyor haliyle değil mi… O zaman yeni seçeneklere bakmak lazım. Parkta bir anne mi gördünüz sizin gibi çocuğunu oynatan, yeni bir anne mi taşındı bulunduğunuz yere… Tanışabilirsiniz. Ya da jimnastikte, okulda…

RUTİNİNİZİ SEVİN

Günlerinden keyif alan anneler güzel bir rutin yakalıyorlar. Çocuklar aynı saatte uyanıyor, yiyor, oynuyor, her şeyi her gün aynı saatte yapıyor. Siz rahatladıkça her şey daha güzel rayına oturacak.

UYKU SAATLERİ TARTIŞILMAZ

Uyku saatleri hakkında pazarlık yapılamaz. Rutinleri oturan çocuklar uyku sorunu yaşamaz, güzel uyur. Bu uyku saatleri de size gün içinde ihtiyaç duyduğunuz molayı sağlar. Eğer bu süreyi kendinize ayırırsanız uyandıklarında daha mutlu bir anne görürler.

BIRAKIN EVDE KENDİLERİ OYNASIN

Hep evde olmanız çocuğunuzun uyku arkadaşı ya da oyun arkadaşı olacağınız anlamına gelmiyor. Çocuklar büyüdükçe önemli olan, özgürce oynamaları, kendi kendilerine zaman geçirmeyi öğrenmeleri. Bu özgürlük onların yeni şeyler keşfetmelerine, yaratıcılıklarını geliştirmelerine yardım eder. Aynı zamanda da size bir şey yapacak bir zaman yaratır. Bu ev işi bile olsa…

HER ŞEYE HAZIRLIKLI OLUN
Bu işte harikasınız çünkü her zaman hazırsınız. Ufak ev kazalarına, kirli giysilere, yüzmeye, oyun gruplarına, yemeklere, seyahatlere… Önceden hazırlanırsanız (bir önceki gece ya da sabah) hem çok acele etmemiş olur hem de o an işinizi kolaylaştırmış olursunuz.

KENDİNİZE ZAMAN AYIRIN

Kendinize, herkesten – çocuklardan bile- ayrı zaman ayırın. Belki akşam uyurken bir arkadaşınızla buluşursunuz ya da istediğiniz kitabı okursunuz, belki kuaföre gidersiniz… Burada önemli olan kendiniz için zevk aldığınız bir şeyi yapmak. Hem de her gün! Anne olduktan sonra kimliğiniz değişiyor. Bunu kabul etmek de zaman alıyor. İşte bu sırada ruhunuza iyi gelecek şeyleri yaparsanız mutlu olursunuz.

KENDİNİZE YÜKLENMEYİN

Hiç kimse anne baba olmadan önce böyle bir deneyim yaşamıyor. Annelik sizin için deneyimlediğiniz yeni bir şey. Kararlarınızdan emin olmamak, davranışlarınız nedeniyle suçluluk duymak çok kolay değil mi? Güzel bir gün geçirirsiniz ancak sonundaki öfke patlaması nedeniyle yatağa yattığınızda kendinizi suçlarsınız.

Kendisiyle mutlu anneler,  kendilerinin de çocuklarının da mükemmel olmadıklarını biliyorlar. Herkes hata yapar. Anne babalar da çocuklar da doğruyu tam o sırada görür. Kendini sorgulayan, anne babalığını eleştiren anneler bilmeliler ki bunu hissetmek çok doğal. Ancak bu duygular kapılıp kalmayın, onları yenin. Böyle anlar ömür boyu sürmeyecek ya… Eviniz her zaman kusursuz olmamalı, yemek hep hazır olmamalı… Bazen evi toplamıyorsanız, arada sırada dışarıdan yemek söylüyorsanız bu da gayet normal.

Mükemmel anne olmaya çalışmayın. Kusurlu olmak sizi daha iyi bir anne yapacak…

Bebek 40 günlük olduktan sonra yavaş yavaş açık havaya çı­karılmalıdır.  Açık hava, bebeğinizin iyi uyku uyumasını ve istenildiği gibi iştahlı olmasını sağlayan en önemli etkenlerden biridir. Her nedense bunları bütün kitapların öğütlemesine ve doktorların da söylemesine rağmen uygulayan anne sayısı çok azdır. Birçok an­ne açık havaya çıkınca çocuğunun hasta olacağına inanırken, ba­zıları da “Aslında bütün gün yoruluyorum, bir de çocuğu alıp dışa­rı çıkacak zamanım yok,” diyebilir. İşte böyle söyleyen annelere hemen karşılığını verelim: Çocuğunuzu iyi giydirip açık havaya çıkarsanız, bebeğin hastalanması sözkonusu değildir. Siz de onunla daha fazla uğraşmaktan kurtulursunuz. Unutmayın ki, size bu öğütleri verenlerin amacı bebeğinizi hasta etmek değil, tersi­ne, size yararlı olmak, işinizi kolaylaştırmaktır.

Öte yandan, aslında günlük yorgunluk ve halsizlik iddiaları konusunda da biz şu görüşü savunuyoruz: İstediğiniz kadar yor­gunluktan ya da vakitsizlikten söz edin, çocuğunuzu günde bir saat kadar dışarı çıkarabilecek zamanınız ve gücünüz her zaman olacaktır.

Ayrıca, çocukla birlikte sizin de 60 dakika kadar açık havada dolaşmanız sinirleriniz için inanamayacağınız kadar yararlıdır. Yi­ne vaktinizin ve gücünüzün olmadığını söyleyin ama, bu dedikleri­mizi birkaç gün için uygulayın. Göreceksiniz ki gezintiler çocuğa olduğu kadar size de büyük yararlar sağlayacak ve her şeyden önce moralinizi düzeltecektir. Çünkü vakitsizlikten ya da güçsüz­lükten söz eden bir annede kesinlikle moral bozukluğu olduğun­dan hiçbir doktorun kuşkusu yoktur. Gezintiler işte bu nedenlerle size çok yararlıdır. Sonuç olarak yağmurlu, fırtınalı ve soğuk gün­ler dışında, her gün bir saat çocuğunuzla birlikte açık havada dolaşmalısınız. Bunları yaparsanız kısa bir süre sonra bebeğinizin iş­tahı artacak, daha düzenli ve sakin uyuyacaktır. Aynı zamanda sık sık hastalanmayacak, yüzü renkli ve sağlıklı bir görünüş kazana­caktır.

Ebeveyn yardımı olmadan, kendi başına uykuya dalmak bir bebek için kolay değildir ve çocuğa uyku eğitimi vermek, ebeveyn için de zahmetli ve bol sabır… Ebeveyn yardımı olmadan, kendi başına uykuya dalmak bir bebek için kolay değildir ve çocuğa uyku eğitimi vermek, ebeveyn için de zahmetli ve bol sabır isteyen bir süreçtir.
Yeni doğan bir bebek yaklaşık 45-50 dakika uyanık kalabilir. Bebek büyüdükçe uyanık kalma süresi artıp uyuma süresi azalır. Bebeği uyutmak için maalesef pek çok anne babanın yaptığı hata; kendi kendisine uyuması için bebeğe yardımcı olmak yerine, memede, biberon emerken uyutma ya da kucakta, salıncakta sallayarak uyutmaktır. Bebek, bunları alışkanlık haline getirirse bu alışkanlığı bıraktırmak çok daha zahmetli olacaktır.
Eğer bebeğiniz kucakta yada sallanarak uyumaya alıştıysa hemen vazgeçmeyin. Hala bebeğinize uyku eğitimi verebilirsiniz.
Uzmanlar doğumdan itibaren bebeğinizi dikkatlice izleyerek, ağlatmadan ve yanlış alışkanlıklar edinilmeden, bebeğinize uyku eğitimi verebileceğinizi, uyku arakadaşının da bu konuda size ve bebeğinize yardımcı olacağını belirtiyorlar. 4. aydan itibaren uyku arkadaşı kullanarak bebeğinize uyku eğitimi verilebilirsiniz.

Uyku arkadaşlarının amacı;

Bebeğinizin sarılıp rahatlaması, Kendini güvende hissetmesi ve Huzurlu bir şekilde uykuya dalmasına yardımcı olmaktır.
Bebeğiniz bu nesneleri; suratına sürerek, koklayarak ya da bu nesnelere sarılıp küçük uçlarıyla oynayarak kendi kendisini sakinleştirir.
Bebeğinizi uyku arkadaşına alıştırmanın ilk ve en önemli kuralı; uyku arkadaşını bebeğinize sadece yatakta vermektir. Bebeğiniz sadece uyuyacağı zamanlarda uyku arkadaşını görmelidir. Uyuyacağı zaman uyku arkadaşını bebeğinizin yanına yatırıp, uyandığında almak bebeğinizin uyku arkadaşıyla uykuyu eşleşletirmesini sağlayacaktır. Bebeğiniz pusette ya da başka bir yerde uyuyacaksa da uyku arkadaşını uykudan önce bebeğinizin eline vermek, uyanınca almak gerekir.

Uyandığında

• Anne Sütü veya doktorunuz önerdi ise devam sütü

Kahvaltı

• 120 ml anne sütü veya doktorunuz önerdi ise devam sütü içerisine, 2 çorba kaşığı 8 Tahıllı Ballı Kahvaltı Ek gıda, 1 yumurta sarısı, 1 kibrit kutusu kadar beyaz peynir veya 1 tatlı kaşığı kadar labne peyniri ve 1 tatlı kaşığı kadar pekmez ilave ederek karıştırınız. Ara öğün
• Anne Sütü veya doktorunuz önerdi ise devam sütü

Öğle öğünü

•   1 çay bardağı ya da 1 küçük kavanoz sebze çorbası verilebilir.
•  Patates, havuç, pirinç, kabak, taze fasulye, kereviz, brokoli, karnabahar, enginar gibi sebzeleri haşlayıp, püre kıvamına getirerek hazırlayabilirsiniz. Hazırladığınız sebze çorbasına bir miktar anne sütü ya da 2 ölçek devam sütü katarak daha lezzetli bir çorba yapabilirsiniz.
• 9.ay itibariyle nohut, kuru fasulye gibi kuru bakliyatlara da başlayabilirsiniz.

Ara öğün

•  Anne sütü veya doktorunuz önerdi ise devam sütü

Ara öğün

• Anne sütü veya doktorunuz önerdi ise devam sütü veya 100 gr yoğurt verilebilir. Dilerseniz içerisine meyve püresi de ilave edebilirsiniz.
•   Bebek beslenmesinde ilk 1 yıl inek sütü ve keçi sütü kullanılmamalıdır.

Akşam öğünü

•   1 porsiyon bisküvi ezmesi az bir su ile hazırlanmış.
•  Tarhana, şehriye, yayla, mercimek çorbası veya tuz, baharat ve salça ilave edilmemiş ev yemeği hazırlayıp yedirebilirsiniz.

Gece öğünü

•  Anne sütü veya doktorunuz önerdi ise  devam sütü

Gece uyandığında

•   Anne sütü veya doktorunuz önerdi ise devam sütü