Evimde misafir odası yok. Evin her yerinde eşim kızım ve ben yaşıyoruz. Misafir için ayırdığım yemek takımlarım, çatal kaşık takımlarım da yok. En iyileriyle kendimiz yiyoruz. Misafir gelirse onlara da çıkarıyoruz bizimkilerin aynısından.
Biri evime geldiğinde evim dağınıksa panik de olmuyorum ben. Evimi değil beni görmeye geliyor benim sevdiklerim, sevenlerim… Bu yüzden ev dağıldı diye kızamam kızıma. Kızımla beraber dağıtıyor beraber topluyoruz. Şimdiye kadar çıkmayan tek bir leke olmadı yaptığımız faaliyetlerde.
Hiç bir ev işi “anneee” diye seslenen kızımdan ya da gülüşünden daha önemli olmadı benim için. Hiç bir zaman kızmam kızıma büyükler sohbet ederken araya girip fikrini söyledi diye. Dinlemeyen büyükleri ikaz ederim aksine “kızım size bir şey söylüyor” diye.
Evimde mutluluktan daha fazla önemsediğim hiç bir şey yok benim. Bu yüzden beni mutsuz etmeye çalışan insanların ne söyledikleriyle de ilgilenmiyorum. Hayatıma kattığım insanları da böyle insanlardan seçmeye çalışıyorum.
Ailemin huzuru 1 numaralı komşumun evimle ya da kızımla ilgili ne düşündüğünden çok daha önemli.
Bu kadar üzüp kasmayın kendinizi de beni de… Şu ne der bu ne der diye düşünmüyorum, ev kirlenir, üzeri kirlenir diye engelleyemem çocuğumu. Çünkü biliyorum geri getiremeyeceğim tek şey onun bu yaşları olacak. Ve ben bir daha doğursam bile tecrübesiz anne olmayacağım. O yüzden beni ve ailemi bize bırakın…
Son Yorumlar